Quantcast
Channel: uzunsozler.com
Viewing all articles
Browse latest Browse all 53

Duygusal Şiirler

$
0
0

Duygusal Şiirler, insanın hayatta kalmasını sağlayan bir iskelettir. İnsanlar genellikle duygusal yanılgılara düşerler, ancak duygularından hiçbir zaman vazgeçemezler. Hemen hemen her insanın zayıflıkları duygusal bağlarla ortaya çıkar. Ancak insan, ne zayıflığından ne de duygusundan vazgeçemez. İşte bu duygulara hitap eden şiirleri sizlerle paylaşmaktan mutluluk duyduk. Sayfamızda sevgiliye duygusal şiirler bulabilir ve istediğiniz yerde paylaşabilirsiniz.

1. Sevda Yarası

Gönlümde açan bir gül gibi sevdim seni, Kalbimde açan bir yara oldu sevgin. Geceleri düşlerimde, rüyalarımda sen, Gel, bu yarayı sar, kalbime dokun.

Gözlerimden akan yaşlar senin için, Bil ki sevgilim, içimdeki fırtına sensin. Sensiz geçen her an, bir ömre bedel, Bana dön, sevgilim, bu yarayı iyileştir.

2. Anılar

Sessizce düşer yağmur, Gözyaşlarım gibi damlar. Anılar sarar her yanımı, Sensiz geçen zaman zor.

Eski fotoğraflarda kaybolurum, Gözlerin gülümsüyor bana. Hatıralar birer birer canlanır, Sensizlik içimi dağlar.

3. Sonsuz Aşk

Kalbimde bir aşk var, sonsuz ve derin, Gözlerinle parlıyor, yıldızlar gibi ince. Her anımda seni hissederim içimde, Sevginle sarar beni, kaybolurum izinde.

Dudaklarımda adını fısıldar rüzgar, Sensiz geçen zaman, bir sonsuz çöl kadar. Gel, kucakla beni, kaybolalım birbirimize, Sonsuz aşkımızla yazalım adımızı gökyüzüne.

4. Hüzün Şiiri

Gönlümde bir hüzün, adını sen koydum, Gözlerimde yaşlar, her sevdayı sildim. Sessiz gecelerde yankılanır acı şarkım, Sensizlik içimi sarar, içimde bir boşluk.

Belki de sevgilim, döner mi bilemem, Ama kalbimdeki hüzün, her an benimle. Sensiz geçen günler, birer birer kaybolur, Ama hüzün, kalbimde sonsuz bir yara bırakır.

5. Ayrılık Şiiri

Sonsuz gibi görünen anılar arasında, Sensiz geçen günler, yavaşça akar gider. Ayrılık acı verir, yüreğimde derin izler, Gözlerimde saklı yaşlar, sevdaya dair.

Sesin yankılanır her köşede, Sensizlik içimi karartır. Belki bir gün dönersin diye, Beklerim, kalbimdeki umutla.

Şiirler duygusal bir ifade aracıdır, bu örnekleri kullanarak kendi duygusal şiirlerinizi de yazabilirsiniz.

Sessizdi Özlemek

Özlemek seni, gökyüzünün mavisini almıştı sanki,
Özlemek seni; güneşi solduruyordu, içim tir tir titriyordu.
Şimdi sensizliğin şarabını içerken, özlemin eşlik ediyor bana.
Oysa, deniz mavisi gözlerine bakmak, sana doymak vardı.
Gürültülüydü sevincim, gürültüsü senmişsin meğer,
Sessizliğini hissediyorum özleminin.
Demek gürültüsü, gümbürtüsü, patırtısı senmişsin hayatımın,
Sessizmiş özlemek diyorum artık biliyorum, sessizdi özlemek.

En Karanlık

Yine mi çöktü aydınlığıma kapkara bulutlar?
Neden her sabahın ardında kederli bir gece var?
Her bir saatini ömrüm ile çarparım gecenin,
Öyle bir kara bulut dolar ruhuma çok derin
Göz gözü görmez zifiri bir gece,
Yalnızlara daha koyu her bir gece.
Kederim ve öfkem bu zalim geceye değil de kime?
Ruhum, bedenim, benliğim söyleyin nerede?
Evet diyorum bitti karanlığım şimdi doğar güneş,
Işığıyla aydınlandığım, ısısıyla ısındığım güzel güne
Söyle bana karanlığına neden yenilirsin gecenin?
Neden en karanlık geceler bitmez günlerce…
Açmıyor bende rengarenk gökkuşağı,
Dinmiyor yaşlı gözlerimdeki kederli gözyaşı sağanağı.
Neden diyorum güneşe aydınlığa neden?
Neden en karanlık geceler bitmez günlerce…

Ağlatan Duygusal Şiir: Anneme

Nerede elleri soğuktan çatlamış, nasırlaşmış bir kadın görsem bilirim ,
Bilirim yine çilekeş bir gülümsemesinden bilirim.
Anne diye sarılmak isterim yamalı kollarına,

Kederli gülüşünden bir yudum sevgi isterim.
Yalandan dönen bu dünyada sahiden gülen bir sen vardın.
Ellerindeki nasırlarda keşke bir ömür yaşasaydım.
Ah gülümsemesine güller döşemek istediğim güzel kadın,
Canım annem diye koşup da boynuna sarılsaydım.
Büyüdüm ben anne, neden hep çocuk kalmadım?

Dikkat çekici bir özelliği olan duygusal şiirler sayfası, içerik açısından oldukça zengin bir seçenek sunmaktadır. Örneğin, anne sevgisi veya anne özlemi üzerine yazılan duygusal bir şiir, duygusal bir içeriğe sahip olabilir. Aynı şekilde, sevgiliye sitem ederken veya özlem ve aşk duyulurken de duygusal şiirler yazılabilir. Duygusal şiirler, kısa içerikleriyle birlikte, her türlü seçeneği göz önünde bulundurarak sizlere hitap etmeye çalışmaktadır. Yeni alan duygusal şiirler, zaman zaman romantik, zaman zaman da dramatik olabilir.

İntizar Şiiri

Ağaçlar yapraklara soyundu
Topraklar yağmurlara doydu
Sen gideli nice yıllar oldu
Beni kahretmeye yeminin mi var?

Bahçemde büyüdü diktiğin gülüm
Korkmam gelse de bir gün ölüm
Sensiz, kalmadı ne bugün ne dünüm
Gittiğin yerden dönmemeye yeminin mi var?

Hani, hep sevecektik ölene kadar
Yolunda oldum hem heder hem derbeder
İçime dert oldu, yokluğun acı ve keder
Beni yok etmeye yeminin mi var?

Şimdi öyle büyük ki beraberliğimiz
Nabzın benim bileklerimde vurmakta
Artık bütün kaygıların ötesindeyiz
Benimle en güzelsin aynalardan uzakta

Yağmur Şiiri

Bir deli rüzgar esiyor
Çisil çisil yağıyor yağmur
Toprak, kucaklıyor sahipsiz damlaları
Çekiyor bağrına, içine sindirircesine

Bir sızı var iliklerime işleyen
Bıçak yarası gibi, derin ve acılı
Sensizliği hatırlatıyor rüzgarın boğuk sesi
Yağmur değil,
Damla damla kan akıyor yüreğimden

Asena Korkmaz

Gözlerin Kal Diyor Şiiri

Bu nasıl ayrılık, bu nasıl veda
Gözlerin kal diyor dudakların git
Bakışın anahtar, gözlerin kilit
Ellerin aç diyor, dudakların git.

Ayrılık; dönüşü olmayan nehir
Yalnızlık, yıkılmış bomboş bir şehir
Kaç sevda kül oldu böyle kim bilir
Göz yaşın kal diyor, dudakların git.

Gidersem, bir daha dönmeyeceğim
Kalırsam, kalbime yenileceğim
Çözemedim seni delireceğim
Gözlerin kal diyor, dudakların git.

Böyle Bir Sevmek Şiiri

Ne kadınlar sevdim zaten yoktular
Yağmur giyerlerdi sonbaharla bir
Azıcık okşasam sanki çocuktular
Bir akşam korkudan gözleri sislenir
Ne kadınlar sevdim zaten yoktular
Böyle bir sevmek görülmemiştir

Hayır sanmayın ki beni unuttular
Hala ara sıra mektupları gelir
Gerçek değildiler birer umuttular
Eski bir şarkı belki bir şiir
Ne kadınlar sevdim zaten yoktular
Böyle bir sevmek görülmemiştir

Yalnızlıklarımda elimden tuttular
Uzak fısıltıları içimi ürpertir
Sanki gökyüzünde bir buluttular
Nereye kayboldular şimdi kim bilir
Ne kadınlar sevdim zaten yoktular
Böyle bir sevmek görülmemiştir.

Attila Ilhan

Bir Masa Şiiri

Bize bir masa ayır yanakimu
Aleksandramla benim için
Bir masa
Üstü çiçeksiz
Örtüsü gazeteden
Şarabı aşktan

Hem hülyadan
Aleksandram mızıka çalsın
Siyaha çalan parmaklarıyla
Güftesi bayağı şarkılar
Adi havalar
Meyhane acı zeytinyağı koksun

Sen hoşnut ol Yanakimu.

Sait Faik ABASIYANIK

İçinden Doğru Sevdim Seni

İçinden doğru sevdim seni
Bakışlarından doğru sevdim de
Ağzındaki ıslaklığın buğusundan
Sesini yapan sözcüklerden sevdim bir de
Beni sevdiğin gibi sevdim seni
Kar bırakılmış karanlığından.

Edip Cansever

Buluşmak Üzere Şiiri

Diyelim yağmura tutuldun bir gün
Bardaktan boşanırcasına yağıyor mübarek
Öbür yanda güneş kendi keyfinde
Ne de olsa yaz yağmuru
Pırıl pırıl düşüyor damlalar
Eteklerin uça uça bir koşudur kopardın
Dar attın kendini karşı evin sundurmasına
İşte o evin kapısında bulacaksın beni

Can Yücel

Ölümsüz Aşkım Olur musun? Şiiri

Gözlerin gözlerimin önünde perde oldu
Nereye baksam seni görüyorum
Dilimde senin adını sayıklıyorum
Sonsuz aşkım sen olur musun?

Böyle delicesine sevmişken
Hayallerimde seni süslerken
Gözlerin gözlerimi görmüşken
Ölümsüz aşkım sen olur musun?

Elini tutup,gözlerine baktığım
Seni seviyorum diye haykırdığım
Son Aşkım sen olur musun?

Son nefesimde sen derken
Yanımda olur musun?
Yazdığım en güzel aşk şiirinin kahramanı
CANIM sen olur musun?

En Güzel Rüya Sensin Şiiri

Rüyalar seni özleminle dolup taşıyorsa
Dudaklarım ılık bir tadı özlüyorsa
Mor geceleri uykusuz yutkunuyorsam
Bil ki en güzel rüya sensin sevgilim.

Yalan söylemiyorum artık kendime
Gecesiz aşk olmadığını öğrendim
Şairler haykırır istedikleri gibi
Şiirler avutur beni sen yoksun diye.

Bu gece aklımdan yine sen gelip düştün
Oysa sen hep uzak kimbilir kiminleydin
Sen hep diyarlarındın aslında büsbütün
Bir an aklına gelip beni hiç düşündün mü?

Seyrederim gece yarılarına kadar yıldızları
Kim için hazırlanıp donanmış gökyüzü yine
Yine sensiz mi geçecek bu bahar ayları?
Hep böyle sensiz mi uğurlayacağım yılları?

Gizli Sevda Şiiri

Seni o kadar sevdim ki
Hayal bile edemesin
Sana aşkımı söyleyemedim
Sevgin kalbimde kala kaldı
Kalbimi hep dağladı
Beni yedi bitirdi
Evlendiğini duydum
Kara sevdam delendi
Ben bitim tükendim
Neden sana aşkımı söyleyemedim
Şu an belki benimdin
Ben sana aşkımı söyleyemedim
Bedenim yakında kara toprak olacak
Kara sevdanı
Kalbim sonsuza dek taşıyacak.

Uyku Gibi Gözlerimde Tütenimsin Sevdiğimsin Şiiri

Yağmur sonrası bir buğunun
Nazlı bir gelin edasında
Topraktan yükselişi gibisin

Gece yarısı bir o yana
Bir bu yana dönüşlerimin
Kesintisiz nöbetlerinde
Buram buram
Uyku gibi gözlerimde tütenimsin

Bekleyişimsin
Özlediğimsin
Usulcacık sokulup da
Soluksuz kalırcasına
Derin derin içime çekerek kokunu
Hasret yangınlarından çıkıp
Öptüğümsün

Başımı göğsüne yasladığım
Zamanın ötesinden
Zamansızlıklara meydan okuyarak
Benimsin deyip
Duvarları yıkarak gelen
Sevdiğimsin

Affet Beni Yüreğim Şiiri

Açtırdım kapılarını seni sevmeyene,
Derinlerdeki güzellikleri görmeyene…
Sevgisizliklerine hapsettim seni…

Affet beni gözlerim…
Sana bakmayan gözlerin esiri etti.
Gülerken saçtığın ışığını zindana çevirdim…

Affet beni dizlerim…
Gelmez yarin yolunda beklettim.
Ayakta durmaya dermansız ettim.

Affet beni sözlerim…
Her acı sözü yutup; hep tatlı sözler söylettim.
Zehir sözlere sevgi sözlerimi ziyan ettim…

Affet beni kollarım…
Seni sarmayan kollara her daim açık beklettim.
Gelmeyince zalim yar sevdalara seni açmamaya yeminler ettim…

Affet beni gülüşlerim…
Yalancı gülmelere kanıp gönülden gülmelerimle karşılık verdirdim.
Yüreğimi ağlattılar sen yine de gülmeye devam ettin…

Affet beni ellerim…
Uzanmaz elleri tutmanı, hiç bırakmamanı senden bekledim.
Bomboş kalınca üşüdün soğukluğun yüreğime işlettin…

Affet beni Yarabbim…
Verdiğin bu canın hakkını veremedim…
Yüreğimi bir kulun yaralamasına, gözlerimi ağlatmasına, kollarımı bağlatmasına izin verdim…
Affet beni yarabbim O’nu çok sevdim….

Doğru zamanlarda yanlış insanlara, yanlış zamanlarda doğru insanlara mahkum oldu bu yürek…
Belki doğruyu görmeye yetmedi gözlerim.
Belki de yanlışı silmeye yüreğim…

Seni Düşünüyorum Şiiri

Gecenin bu saatin de bile seni düşünüyorum
Dışarısı zifir karanlık ve karanlığın soğuk sesi
Kulaklarımda çınlıyor…
Bütün gün sesinin kulaklarımda çınlaması yetmiyormuş gibi
Yıldızlarla birlikte koyu karanlığın ortasında
O masum o sevimli yüzün her saniye her dakika
Karşımda…
Seni hala çözemedim biliyor musun
Bir an canımı bile verecek kadar çok seviyorum
Gerçekten eğer canımı istesen tereddüt bile etmeden
Veririm
Ama an geliyor ki senden tam anlamıyla.

Kısa Kısa Duygusal Aşk şiirleri

Beni bir dağ başında böyle yapayalnız kodular,
rüzgarlara, kuşlara, bulutlara yakın,
senin etinden, tırnağından ayrı,
senin kokundan uzak.

Şu anda hiç bir şey mümkün değil.
Şu anda her şeyden ayrı, her şeyden uzak
ve her şeyden mahrumum ben.
Şu anda sadece yalnızlık ve kahır.

Sen benim gökyüzümdün, denizim, toprağımdın,
Şimdi bir hatıra olamazsın belirsiz, uzak
Biliyorsun bazı şeyler vardır elimizde olmayan
İşte öyle imkansız birşey seni unutmak.

Zannetme ki her şey bitti sevdiğim;
Bir gün yeşerecek şu sararmış yapraklar.
Ve bundan sonra kim severse dünyada;
Seni ve beni hatırlayacaklar

İnan ki! Kırılmış bir ayna gibi
Paramparça, kırık dökük aşkımız
Çaresizliğin, ümitsizliğin türküsü
Türkülerin en içlisi, en hüzünlüsü
Büyük aşkımız

Unut benden kalan ne varsa
Unutmak tesellidir yalnızlığın
Güneşi bir kadeh şarap gibi içip
Delicesine sarhoş olmak
En güzel tarafı imkansızlığın

Hep böyle çocuksu mu bakar senin gözlerin?
Hep böyle içinde uzak bir ışık mı yanar?
Bakışlarında beni dinlendiren bir şey var;
Kıyısındaymış gibi en sakin denizlerin…

Ne olurdu saadetlerin en büyüğü
İşte ellerimde al, diyebilseydim
Anlardın ve hiç gitmezdin, değil mi
Bir gün olduğun gibi kal diyebilseydim.

Ne zaman seni düşünsem yaşamak güzel
Bir bahar bahçesi olur güz bahçeleri
En karanlıklarda bile uzanır bir el
Kendiliğinden açar sabaha perdeleri

Sen bastığın yerde çiçeklerin büyüdüğü
Her zaman en güzel, her yerde eşsiz
Sen yaprak, sen köpük, sen kuş tüyü
Sen sevgi nehirlerimin aktığı büyük deniz

Kazımak ulu ağaç gövdelerine adımızı
Yazmak her şeyi bir bir kumların üstüne
O her işkenceye mahkum olmuşluğumuz
O çok sevmek, daha çok sevmek günden güne.

Şarkısız ve sensiz kaldığım nice akşamlar
Gözlerin geçer aklımdan özlemler içinde
Gözlerin bir çigan müziği güzelliğinde
Kirpiklerinde keman, bebeklerinde gitar…

Bir daha dünyaya gelsem
Yine seni severdim
Beni üzesin diye
Beni deli divane edesin diye

Seni görmediğim günler
Karanlıktayım, katran gecelerdeyim
Cehennem misali bir yerdeyim
Bir demir nasıl paslanır, bir elma nasıl çürürse
İşte öyleyim…

Gözleri namuslu namuslu parlar insanların
Gökyüzü inadına mavi
Yaşamak inadına güzel
Bu şehirde sen varsan.

Bütün kadehlerimi hep sana adıyorum
Hep senin için bu bir bir boşalan şişeler
Umutsuzluğum, sarhoşluğum senin eserin
Senin yüzünden bu delicesine içmeler

Dayanmak zor yalnızlığına akşamların
Unutmak mümkün değil seni bir şarkı gibi
Ağır ağır ilerleyen bu zaman içinde
Her an bir sarhoşluktur sensizliğin verdiği

Bir gün anlarsın hayal kurmayı;
Beklemeyi, ümit etmeyi.
Lanet edersin yaşadığına…
Maziden ne kalmışsa yırtar atarsın..
Seni sevdiğimi işte o gün anlarsın.

Bir pınarsın içilen ama hiç kanılmayan
Seveni yanıltmayan, sevince yanılmayan
özlenen sen, özleyen sen, özleten sen
Varken doyulmayansın, yokken dayanılmayan

Her şey sağır içimde ne şiir ne musiki
Dünyadan bezginliğim dünyalar kadar eski
öylesine çözülmüş, öyle dağılmışım ki
Bu ne bitmez ayrılık bu ne özlem diyorum

Beni çağırdığını bir defa duyabilsem
Avuçlarımda ateş, yorgun gözlerimde nem
Aşarak denizleri bir gün kapına gelsem
Başımı duvarlara vurup ölsem diyorum

Dün kopan bir yapraktı,düşen bir kuru daldı
Bugünden güzel değil bulacağın yarında
Aç ellerini bir bak yanan avuçlarında
Dün gitmiş yarın yok bize bir bugün kaldı

Bir yerlere varmadan, nasıl böyle
Hiç durmadan akıp gidiyor günler
Yaşam diye verdiğin bu mu söyle
O mu sırtıma sapladığın hançer

Sevdimse; verdiğin yürekle sevdim
Sen açtın bu ufku karşımda sonsuz
Yürüdüm bir yolun sonuna geldim
Yıkık, üzgün ve paramparça onsuz

Zamanlar kalleş şimdi, her şey artık bir oyun
Manzaralar hüzünlü insanlar ağlamaklı
Bir akşam getir bana, gizlice ve en saklı
Saatleri birer birer dudaklarında sun

Duymak nedir bilir misin?
Duymak, ama anlatamamak
Tam dilinin ucuna gelmişken söyleyememek
‘Seviyorum’ diyememek
Yani ölümü yaşamak nedir bilir misin?

Yokluğun sırtıma saplandı bir bıçak gibi
Akıtır taşa, toprağa kanımı
Dünya seninle aydınlık ve güzeldi
Şimdi bin güneş doğsa götürmez karanlığımı

Yeter.. Gel artık yeter..
Karanfiller açtı gel
Kış bahçesinde , güller
Beyaz güller açtı gel

Ayrılık diye bir şey yok.
Bu bizim yalanımız.
Sevmek var aslında, özlemek var, beklemek var.
Şimdi neredesin? Ne yapıyorsun?

özleme bir diyeceğim yok.
O kömür kırıntıları arasında parlayan bir cam parçası.
O nefes alışı sevgimizin, kavuşmalarımızın anlamı.
O tek güzel yönü bekleyişlerimizin.

Verdiğin bütün acılara dayanıyorsam;
Seni özlediğim içindir.
Beklemenin korkunç zehri öldürmüyorsa beni;
Seni özlediğim içindir.
Yaşıyorsam; içimde umut varsa,
Yine seni özlediğim içindir.

Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın,
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.

Kucağımda bir yığın
Meyvesi ayrılığın,
Ben yine geleceğim
Benim küçük meleğim.

Bırakma beni sevdiğim
Gidişine dayanamam
Hasret gözyaşlarımla
Kendimi avutamam

Ben senin en çok gözlerini sevdim
Kâh çocukça mavi, kâh inadına yeşil
Aydınlıklar, esenlikler, mutluluklar
Hiç biri gözlerin kadar anlamlı değil

Ben seni sevdim mi? Sevdim, kime ne
Tuttum, ta içime oturttum seni
Aldım, okşadım saçlarını, öptüm
İçtim yudum yudum güzelliğini

Ölme diyorsan; gitme kal öyleyse
Sarıl sımsıkı, tenim ol, beni bırakma
Hadi gel, tut ellerimi, benimle yan
Benimle meydan oku her çaresizliğe

Ne güzel ellerin var incecik
Ne güzel saçların var sapsarı
Anlasana o yalansız gözleri
Düşündükçe baştan başa özlem kesiliyorum

Bu engeller bana göre değil oysa
Ben bu dağları aşarım
Geçerim bu denizleri, korkma
İşte düştüm yollara
Dur, bekle beni, geliyorum

Bütün sevgililer, dostlar gitti
Bir sen kaldın kadınım beni terk etmeyen
Batan gemilerin kaptanları gibi
Denizlerin ortasında ölümü bekleyen.

özledim sesini ne olur konuş
Bir gül açtır zamanların ötesinden
Karanlıklar içindeyim, kap karayım bugün gel
Gök mavisinden, deniz mavisinden
Bana bir şarkı söyle

İşte ayrılık bu; hiç beklemediğimiz…
O ikiz kardeşi ölümün.
Anlıyorum bir daha görüşemeyeceğiz
Sakın ağlama ve bir şey söyleme bana
İnsan ayrılırken bile büyük olmalı.

Seni alıp uzaklara giden otobüs
Benim üzerimden geçer hışımla
Devrilir, bakakalırım ardından
Bir sel gibi akan gözyaşımda…

Artık ne yapsam boş, teselliler faydasız
Karanlık gitgide en derinlere çeker beni
Çaresiz, bütün sokaklarında bu şehrin
Böyle perişan beklerim dönmeni

İstesem ben bu ömrü, bu talihi istemem
Böyle durup durup senden ayrılmak varsa
Orada bir mezar kazılır benim için
Ayrılığın nerede başlarsa.

Şimdi en açık renginde gözlerin
Şimdi benimlesin tüm kaygılardan uzak
Anlatılmaz bir şey var aramızda hazin
Şiir gibi bir şey seninle yaşamak

Çirkin olan,fena olan ne varsa unut
Gözlerimin söylediği şarkıyı dinle
Ellerimizde sevgi içimizde umut
Bütün iyilikleri paylaşalım seninle

Varlığın dudaklarımda bir bal tadı
Yokluğun en korkuncu ölümlerin
Senden başka dindiren olmadı
Acısını içimde kanayan yerin

Bulutsuz bir gökyüzüdür güzelliğin
Yıldızların en parlak olduğu zamansın
Denizlerim senin kıyılarında sakin
Bırak ellerini avuçlarımda kalsın

Aşkın büyülü sesini duyuyor musun
Şimdi onun gülleri açan güz bahçelerinde
Gitme ki günlerimiz gecelerimiz olsun
Çoban kulübelerinde balıkçı kahvelerinde

Benimle kal zaman bitinceye kadar
Benim ol yüzyıllar ve çağlar boyunca
Bir ömürdür seninle geçen dakikalar
ölümden güçlüyüm sen yanımda olunca

Şimdi öyle büyük ki beraberliğimiz
Nabzın benim bileklerimde vurmakta
Artık bütün kaygıların ötesindeyiz
Benimle en güzelsin aynalardan uzakta

Aşktı o! Değiştiren tüm gecelerimi
Aşktı o! Beni durup yenileyen
Oydu, duygulu yapan hoyrat ellerimi
Oydu, dolu dizgin gidişime dur diyen

Dönebilmek o dönüşü olmayan yollardan
Sürekli bir aldanış bir daha bir daha
Hiç bitmeyecek gecelerden bir sabaha
Çıkabilmek ve sevmek durmadan usanmadan

Konuşmak konuşmak gözlerle fısıltılarla
Duymak büyülü sıcaklığını beyaz ellerin
Her geçen dakika var olduğunu anlamak için
Yaşamak arzu dolu dudaklarda, şarkılarla…

Yalandan

Şimdi karşıma otur güzel gözlerin baksın gözlerime,
Oku bana en güzel yalanları yine.
Sevgi, aşk ve ihtiras…
Yalandan ibaret bütün bu anlamsız duyguları tattır bana yine.
Hani gözler kalbin aynasıdır denirdi?
Hani dil yalan söylese de gözler seni eli verirdi?
En çok gözlerine inandığım anlat bana…
Yalandan bakışların şimdi en haram bana.
Korkarım bana en temiz yalanlarınla gelmişsin,
En kusursuz en hesaplı sözleri sarf etmişsin bana.
Yalan dolu sözlerine inanan ben,
Şimdi korkuyorum bir daha inanmaktan.
Sözler mi yalan , gözler mi yalan?
Doğrusunu söylemek gerekirse yalancı sevgilim,
Artık bana doğrular da gelir yalandan…
Bunların hepsi bir tanecik yalandan…

İsyanım sana değil

Yemyeşildi benim ormanım, masmaviydi gökyüzüm.
Ağaçlar hep neşeyle hışırdardı, kuşlar cıvıl cıvıldı.
Kusur bir ihanet kadar ağırmış,
İhanet bütün dünyamı karartacak kadar ağırmış…
Kurulu düzenime kusuru getirdi senin sesin,
Yabancısıydım ben bütün yalanların,
Gökyüzümü kararttı işte gidişin,
Kurulu düzenime kusur getirdi senin bedenin.
İsyanım sana değil,
Yalandan sözlerine hiç değil.
İsyanım, yeniden yeşermeyen ağaçlara,
İsyanım kurulu düzenime kusuru getiren zavallı duygulara.
Kuşların sesini özlemek, maviye bakıp nefeslenmek,
Huzur bulmak doğanın en sade halinde bana lüks şimdi,
O halde isyanımda haklı değil miyim?
Kurulu düzenime kusur getiren sana.

2. Doğa Şiirleri:

Doğanın güzellikleri, insanın içsel huzurunu ve bağlantısını güçlendirir. Doğa şiirleri, bu muazzam güzellikleri anlatarak okuyucuları doğanın derinliklerine çeker. Mevsimlerin dansını, kuşların şarkılarını ve doğanın diğer mucizelerini dile getiren bu şiirler, okuyucuları sakinleştirici bir yolculuğa çıkarır.

3. Hüzün Şiirleri:

Hüzün, insanın içsel derinliklerine dokunan bir duygu. Hüzün şiirleri, yaşanan acıları, kayıpları ve zorlukları ifade eder. İnsanın zor anlarına eşlik eden bu şiirler, duygusal bir terapi sağlar. Kelimeler aracılığıyla duygusal bir bağ kurarak okuyucunun iç dünyasında iz bırakır.

4. Özlem Şiirleri:

Özlem, ayrılık veya uzaklık nedeniyle duyulan bir özlemdir. Özlem şiirleri, sevdiklerinden ayrı kalanların duygularını dile getirir. Sevilen kişilerin yanında olamamanın getirdiği boşluğu ve özlemin yarattığı acıyı anlatan bu şiirler, kalplerde iz bırakır.

5. Gece Şiirleri:

Gecenin derin sessizliği, düşünceleri derinleştirir ve duygusal bir atmosfer oluşturur. Gece şiirleri, yıldızların parıltısını, ayın ışığını ve sessizliğin büyüsünü dile getirir. Bu şiirler, geceye dair romantik ve mistik bir atmosfer yaratır.

Her bir şiir türü, farklı duyguları ve atmosferleri ifade eder. Şiir, duyguları en saf haliyle yansıtan bir sanat formu olup, okuyuculara derin bir duygusal deneyim sunar

Şiir sitemizde, çeşitli şiirlerin bir araya geldiği gibi, duygusal şiirler de oldukça fazla ilgi çekmektedir. Kısa ve duygusal olan bu şiirler, yüzlerce kullanıcı tarafından merak edilmekte ve ilgi görmektedir.

The post Duygusal Şiirler appeared first on Uzunsozler.Com.


Viewing all articles
Browse latest Browse all 53

Trending Articles


huddam daveti


Tekasür Suresi


"Yâ Kuddûs!" Esması Havâs ve Esrârı


Kasemi Mübelliğa


Peri44


Kuvvetli muhabbet ve aşk tılsımı


El-Mütekebbir


Papaz büyüsü


SCCM 2012 Client Installation issue


Zilhicce Ayının Namaz Duası ÖNEMLİ